GALİBİLİK
Galibi Tarikatı (Galibilik): Kadiri ve Rufai tarikatlarının birleşiminden doğan, Muhammedi Tasavvufun bir koludur. Peygamberinin getirdiği ahkam dan ayrılmadan, zamanın haramiyeti belli olanların dışında, medeniyet ve teknolojiyi Tasavvufi bir anlayış içerisinde dinin vazgeçilmezi kabul eden H.Galip Hasan Kuşçuoğlu'nun, Kuran ve Hakikatten ayrılmadan, Emri İlahiler ışığında, Asrın idrakı ile, Dini anlayış ve dünyayı görüşüne göre, 21.yüzyılda sistemleştirdiği; mezheb olarak Hanefi, meşrep olarak Alevi olan Muhammedi bir tarikattır.

EĞER FORUMUZA KAYITLI DEĞİLSENİZ KAYIT OL SEKMESİNE TIKLAYARAK 1 DAKİKA İÇİNDE KAYIT OLUN . FORUMUMUZDAN SINIRSIZ YARARLANMAK VE PAYLAŞIMLAR YAPABİLMEK İÇİN SİZLERİ BEKLİYORUZ . ÜYEYSENİZ GİRİŞ YAP SEKMESİNDE FORUMA GİREBİLİRSİNİZ .

Join the forum, it's quick and easy

GALİBİLİK
Galibi Tarikatı (Galibilik): Kadiri ve Rufai tarikatlarının birleşiminden doğan, Muhammedi Tasavvufun bir koludur. Peygamberinin getirdiği ahkam dan ayrılmadan, zamanın haramiyeti belli olanların dışında, medeniyet ve teknolojiyi Tasavvufi bir anlayış içerisinde dinin vazgeçilmezi kabul eden H.Galip Hasan Kuşçuoğlu'nun, Kuran ve Hakikatten ayrılmadan, Emri İlahiler ışığında, Asrın idrakı ile, Dini anlayış ve dünyayı görüşüne göre, 21.yüzyılda sistemleştirdiği; mezheb olarak Hanefi, meşrep olarak Alevi olan Muhammedi bir tarikattır.

EĞER FORUMUZA KAYITLI DEĞİLSENİZ KAYIT OL SEKMESİNE TIKLAYARAK 1 DAKİKA İÇİNDE KAYIT OLUN . FORUMUMUZDAN SINIRSIZ YARARLANMAK VE PAYLAŞIMLAR YAPABİLMEK İÇİN SİZLERİ BEKLİYORUZ . ÜYEYSENİZ GİRİŞ YAP SEKMESİNDE FORUMA GİREBİLİRSİNİZ .
GALİBİLİK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

MAİDE SURESİ 51. AYETİ KERİMESİNİN GERÇEK MANASI

2 posters

Aşağa gitmek

MAİDE SURESİ 51. AYETİ KERİMESİNİN GERÇEK MANASI Empty MAİDE SURESİ 51. AYETİ KERİMESİNİN GERÇEK MANASI

Mesaj  Üzeyir C.tesi Nis. 24, 2010 11:44 pm

Maide 51
Ya eyyuhellezine amenu la tettehizul yehude ven nesara evliya', ba'duhum evliyau ba'd, ve mey yetevellehum

minkum fe innehu minhum, innellahe la yehdil kavmez zalimîn.


Maide Suresi, 51

“Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanların evliyalarını evliya edinmeyin!.. Onlar kendilerinin evliyasıdır.

(Sonra gelen şeriatı kabul ettikten sonra, evvelki şeriattaki evliyalar senin şeriatından lutfedilen evliya değildir. Sana

lutfedilen şeriatını gününe yansıtan ve emri ilâhiye uyumlu evliyana tabi ol. Geri döndüğünüz zaman evvelki şeriata

dönüşünle sonra gelen şeriata biatınızla indi ilâhiyede nefsine zulüm etmiş olursunuz.) ALLAH zalimler toplumuna yol

göstermez.”

İşte bu abd-i âcizin, anladığım mana… İşte evliyayı kabul etmeyip, evliyanın yerine mana ile ilgisi olmayan “dost” kelamı

ile değişiklik yaparsan ayetin manasını doğru yansıtamadığın gibi, Hazret-i Kur’an’ın manasına ters düştüğünü bilesin!

Hazret-i ALLAH’ın ehl-i kitabı Hazret-i Kur’an’da rahmeti ile ihya ettiğinin aksini, ne ile izah edeceksin? Hala, ALLAH’a

iman eden ehl-i kitaba “gayr-ı müslim” “kafir” “gavur” demekte israr edecek misin? Daha ne kadar çarpık fikir devam

edecek İnsaf et!.


Ahir zaman ümmetine bahşedilen şeriat-ı MUHAMMEDiyeyi korumak kasdi ile üstünlük kompleksine kapılıp ne hale

getirdin Din-i İslâm’ı?!.. Görmezlikten gelerek inkar edemezsin!.. Benî Adem’in ilmi, gücü yeterli olmasa da gayr-ı

ihtiyari toplumların güzelliklere doğru akın akın gittiklerini göremiyor musun?

HAZRET-İ ALLAH açık bildirdiği halde, günah-ı kebair dışında güzelliklerin “İslamiyet” olduğunu ne zaman anlayacak ve

anlatacaksın!. O güzelliklerin yalnız isimlerini telaffuz etmek yetmiyor; yaşamak lazım!. Şeriatlar ve mezhep, meşrep

esasda değil, değişik mizaçlara göre teferruatta tabi olduğu imamlarının Kitab ve Sünnete aykırı olmayan içtihatları değil

mi?. Din-i İslam’a ve şeriat-ı MUHAMMEDiye ters düşen icraatları bir an evvel nefsin ve nefis için var olan ilâhi

kaynaktan nasibini alamamış aklın etkisinden kurtarıp Hazret-i ALLAH’ın veraset yolu ile ihsan eylediği emr-i ilahilere

yönelme zamanı geldi.hatta geçiyor Dikkat et! Zamanını geçirme. Zaman cümle kullar için büyük rahmettir!..

Zamanı geçirir isek telafisi mümkün olmayabilir. Hazret-i Kur’an’ı esas alarak varisü’n-Nebi, nedim-i ilahiyi, ALLAH’ın

bildirdiği vechile kabul ederek, ehl-i aşkın ve melaikenin manevi gıdası olan zikrullahın aleyhinde bulunmayıp,

zikredenlere sıcak bakmayı bilerek, ehlinin denetimi altında, mana sahtekarlarına Din-i İslam’ı şeriat-ı MUHAMMEDiyeyi

tahrif ettirmeden, hurafasız, bid’atsız yaşamaya ne zaman sıratı müstakim yolunu göstereceksin. “LÂ İLAHE İLLÂ ALLAH”

diyen her kula “müslüman” diyebilmek ve kardeş kardeş yaşayabilmek
… ALLAH’ın elçilerini birini diğerinden üstün

görmeyip hurafadan gayrı izahı olamayan gülünç iddialara kalkışarak, hemcinsine karşı düşmanlığı artırmanın

zararlarını, dün taşımış gibi görünsek de, bugün hiç taşıyamıyoruz ve ağırlığını kaldıramıyoruz. Yetsin artık!

“Şeriat-ı MUHAMMEDiyeye tabi oluyorum” kıvancı ve safiyeti ile, bizi örnek alıp izleyen toplumları da “akılcı din”

felsefesine itekledik; nefsî hazlarının esiri, beş duyudan öteye gidemeyen, hakiykat yoksunları kıldık. En son lutfu ilahi

olan şeriat-ı garrayı manadan soyutladık. Yaşamak için, dünya ilmini tahsil eden ezel-i ervah yoksunlarınıda rahmet-i

ilâhiyeden nasibli kılacakken daima gazab-ı ilâhiyi göstere göstere şeriat-ı garrayı yaşantılarından çıkarmalarına sebep

olduk. Kıyamete kadar beşerin manevi yaşantısına cevap verecek rahmet-i ilahiyenin en son rahmet vesilesi, ahir

zaman peygamberi Hazret-i Muhammet Mustafa (s.t.a.v.) Efendimizden biz acizlere bahşedilen, “şeriat” ismiyle lutfedilen

şer-i şerifi “arısı kaybolmuş kovan” misali, manasız, boş bıraktık. İnanıyorum ki, zatını da tatmin etmeyen, itminan-i

kalbden yoksun bu görüntü sizleri de rahatsız ediyor!

“Hakiykat, zahire yansıdığı zaman aldığı isim şeriattır.”

Kasdin İslam’a hizmet ise, şüphem yok, lutfen bu teraziyi kullan!...

O zaman ALLAH aşkının yabancısı olamazsın!...

Yusuf Suresi, 105

“Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki, onlar bu delillerden yüzlerini çevirip geçerler.”

Yusuf Suresi, 106

Onların çoğu ancak ortak koşarak ALLAH’a iman ederler!”

buyuruyor Hazret-i ALLAH (c.c.)

Kadrini bil! Ademlikten terakki ederek, insan olmaya namzetsin. Müsait yaratıldın. Başka yaratığa verilmeyen, rahmet-i

ilahi olan imkan ve meziyet bila-istisna benî Adem’e verildi.DiKkat et.Ömür sermayeni boşa harcama. “Hayvaniyyet”

sıfatı ile huzur-u ilahiye gitme. Cennet-i alâ hergele meydanı değil! Ademlikden insanlığa dönüşen kamil insanların yurdu

olduğunu hatırdan çıkarma!..

PİRİ GALİBİ H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU.
Üzeyir
Üzeyir

Mesaj Sayısı : 32
puan : 20647
Kayıt tarihi : 21/04/10
Yaş : 39
Nerden : Ankara

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

MAİDE SURESİ 51. AYETİ KERİMESİNİN GERÇEK MANASI Empty Geri: MAİDE SURESİ 51. AYETİ KERİMESİNİN GERÇEK MANASI

Mesaj  YUSUF Salı Ekim 05, 2010 11:53 pm

Maide Suresi 51.ayet şöyle meal edilmiştir.

"51- Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez."

Bu ayeti okuduğunuz anda ne anlarsınız? Söyleyeyim. Kesinlikle yahudi ve hıristiyanlar bizlerin dostu,yareni arkadaşı olamazlar, Dolayısıyla da onlar bizlerin düşmanıdır.

Hal Böyle olunca Peygamberimiz (S.A.V.) in Medinede ki Yahudilerle Dosthane ilişkilerini nasıl izah edebiliriz?

Bu anlamın çıkmasına sebep ise Ayette geçen Evliya kelimesini Dost kelimeyisiyle değiştirmemiz, ve bunun sonucunda da ayetin devamını bu anlama göre değiştirmemiz. Tabii Alim mealini yapar isabetli bir tespitse 2 sevap alır, isabetsizse de 1. Ama gelin görünkü bu güne kadar bu ayeti gerçek anlamıyla tespit eden çıkmamış. Bu ayetin hakikatini ise bir tasavvuf ehli olan Kadiri, Rufai Galibi Meşayi Mutasavvıf G.Hasan KUŞÇUOĞLU keşfetmiştir.

Bu ayeti birde şu anlamda okuyun.

"51-Ey iman edenler. Yahudi ve Hristiyanların evliyalarını evliya edinmeyin. Onlar kendilerinin evliyasıdır. (Sonra gelen şeriatı kabul ettikten sonra , evvelki şeriattaki evliyalar senin şeriatından lütfedilmiş evliya değildir. Kendi evliyana tabii ol.Geri döndüğünüz zaman evvelki şeriate dönüşünle nefsinize zulüm etmiş olursunuz.) Allah zalimler toplumuna yol göstermez."

Kıymetli okurlar hepinizde bilirsiniz ki Evliya dendiğinde hemen akla gelen Allah'a yekınlık kazanmış kişiler, peygamberlerin varisleri. Düşündüğümüzde islam aleminin hepside evliya mı? Hayır. Çünkü Allah evliyaları peygamberlerin varisleri olarak seçmiştir. Bu sadece bizim şeriatte değil, hem hristiyanlıkta hemde yahudilikte hemde sabilikte. Bu şeriatlerde de peygamber vefatından sonra evliyalar vardır.

Kısacası Allah (c.c) Dünyayı peygamberi vefat etti diye hiç bir zaman boş bırakmamıştır. Zaten bıraksaydı o zaman insanoğlu "Yâ Rabbim bir kısım insanları peygamber zamanında halk ederek onlara tolerans gösterdin,bizim ne suçumuz vardı.Şayet bize de peygamber gönderseydin bizde inananlardan olurduk" derler. Mesalâ peygamberimiz zamanında yaşayan sahabeler hem peygamberimizi bizzat tanıyor ve ikna oluyor, hem de Kur'an-ı Kerim-i yaşama imkanına kavuşuyorlar. İşte o zaman ki sahabilerin hayatlarındaki bu güzellik peygamber efendilerimiz vefat ettikten sonrada evliyalarıyla devam etmektedir. Zira bilinir ki Allah dünyayı hiç bir zaman boş bırakmaz.

Din Bizden savaş değil sevgi , barış ve kardeşlik ister.
Şöyle bir düşünün. Peygamber ve 4 halife döneminde İslâmı kabul eden insanlar ne kadar hızlı bir şekilde artıyordu. Fetihler ne kadar hızla yayılıyordu. Çok Kısa bir zamanda Eyyüb El Ensari'nin de içinde bulunduğu islam orduları istanbul'a kadar gelmiş, İslam ile tanışan bir çok insan tereddütsüz Müslüman olmuştur.


Değerli okurlar artık gerçekleri görme zamanı. İşte göstermiş olduğum ayet bizlere doğruyu gösteriyor. Gelin Ayetin içerdiği gerçek anlamın bu olduğunu insanlara anlatalım.

Çünkü Allah (c.c.) bir çok ayetinde Ehl-i Kitap ile ilgili çok güzel mesajlar vermiştir. Örneğin Şu Ayetlerede bakabilirsiniz.

Bakara Suresi 62.Ayet, Hac Suresi 40.Ayet, Yusuf Suresi 106.Ayet, Maide Suresi 51.Ayet, Hac Suresi 78.Ayet, Bakara Suresi 4.Ayet, Şura Suresi 13.Ayet, Ali İmran Suresi 52.Ayet, Ali imran Suresi 67.Ayet, Mümtehine Suresi 8.Ayet, Maide Suresi 5.Ayet, En'am Suresi 58.Ayet, En'am Suresi 92.Ayet, En'am Suresi 114.Ayet, En'am Suresi 157.Ayet, Araf Suresi 157.Ayet, Yunus Suresi 49.Ayet, İbrahim Suresi 4.Ayet, Ali İmran Suresi 64.Ayet, En'am Suresi 91.Ayet, Hac Suresi 40.Ayet, Bakara Suresi 285.Ayet, Bakara Suresi 130.Ayet.

Kaldı kı Peygamberimiz zamanına yetişmiş olan Habeş kıralı NECAŞİ bile hıristiyan olarak vefat ediyor ve Peygamberimiz de (S.A.V.) gıyabında cenaze namazı kılıyor, Medinede Ehli Kitap ile yaşamanın dostaça örneklerini veriyor du.
Allah (c.c) Kitabında Maide Suresi 51.Ayetde Dost değil Evliya edinmeyin diyor.


bu ayetin tercümelerdeki Hali..Diğer dilerdede aynı çeviri yapılarak alınmış..

maide 51
Ya eyyühellezıne amenu la tettehızül yehude ven nesara evliya' ba'duhüm evliyaü ba'd ve mey yetevellehüm minküm fe innehu minhüm innellahe la yehdil kavmez zalimın


Buda ayetin arapça okunuşu...

Maide 51
Ey iman edenler yahudi ve nasranileri Evliya edinmeyin.Onlar biribirinin EVLİYASIDIR..Kim Onlara tabi olursa onlardan olur..Allah zalimleri doğru yola iletmez.



Kuranda EVLİYA diyen ALLAH..
Evliyayı DOST diye çeviren Kullar..
Evliya Arapça Türkçe sözlüklerde = yardımcı, dost, akraba, hami, veli, Evliya; efendi, sahip
YUSUF
YUSUF
Admin

Mesaj Sayısı : 248
puan : 21182
Kayıt tarihi : 21/04/10
Yaş : 34
Nerden : ANKARA

https://galibi.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz