GALİBİLİK
Galibi Tarikatı (Galibilik): Kadiri ve Rufai tarikatlarının birleşiminden doğan, Muhammedi Tasavvufun bir koludur. Peygamberinin getirdiği ahkam dan ayrılmadan, zamanın haramiyeti belli olanların dışında, medeniyet ve teknolojiyi Tasavvufi bir anlayış içerisinde dinin vazgeçilmezi kabul eden H.Galip Hasan Kuşçuoğlu'nun, Kuran ve Hakikatten ayrılmadan, Emri İlahiler ışığında, Asrın idrakı ile, Dini anlayış ve dünyayı görüşüne göre, 21.yüzyılda sistemleştirdiği; mezheb olarak Hanefi, meşrep olarak Alevi olan Muhammedi bir tarikattır.

EĞER FORUMUZA KAYITLI DEĞİLSENİZ KAYIT OL SEKMESİNE TIKLAYARAK 1 DAKİKA İÇİNDE KAYIT OLUN . FORUMUMUZDAN SINIRSIZ YARARLANMAK VE PAYLAŞIMLAR YAPABİLMEK İÇİN SİZLERİ BEKLİYORUZ . ÜYEYSENİZ GİRİŞ YAP SEKMESİNDE FORUMA GİREBİLİRSİNİZ .

Join the forum, it's quick and easy

GALİBİLİK
Galibi Tarikatı (Galibilik): Kadiri ve Rufai tarikatlarının birleşiminden doğan, Muhammedi Tasavvufun bir koludur. Peygamberinin getirdiği ahkam dan ayrılmadan, zamanın haramiyeti belli olanların dışında, medeniyet ve teknolojiyi Tasavvufi bir anlayış içerisinde dinin vazgeçilmezi kabul eden H.Galip Hasan Kuşçuoğlu'nun, Kuran ve Hakikatten ayrılmadan, Emri İlahiler ışığında, Asrın idrakı ile, Dini anlayış ve dünyayı görüşüne göre, 21.yüzyılda sistemleştirdiği; mezheb olarak Hanefi, meşrep olarak Alevi olan Muhammedi bir tarikattır.

EĞER FORUMUZA KAYITLI DEĞİLSENİZ KAYIT OL SEKMESİNE TIKLAYARAK 1 DAKİKA İÇİNDE KAYIT OLUN . FORUMUMUZDAN SINIRSIZ YARARLANMAK VE PAYLAŞIMLAR YAPABİLMEK İÇİN SİZLERİ BEKLİYORUZ . ÜYEYSENİZ GİRİŞ YAP SEKMESİNDE FORUMA GİREBİLİRSİNİZ .
GALİBİLİK
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ATATÜRK VE NAMAZ

Aşağa gitmek

ATATÜRK VE NAMAZ Empty ATATÜRK VE NAMAZ

Mesaj  YUSUF Çarş. Nis. 28, 2010 1:08 am

****** döneminde namaz kılan memurların işlerinden atıldığı kesin olarak yalandır. Ordunun başı olan rahmetli Fevzi Çakmak, yardımcısı Orgeneral Asım Gündüz namaz kılarlardı. ****** döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olan Abdülhalik Renda, cuma namazlarını Hacı Bayram Camisi’nde kılarlardı.

Yıl 1930. ******, Fevzi Çakmak’la birlikte yurt gezisine çıkıyor. Yolculuk trenle yapılıyor. ******, Fevzi çakmak’la baş başa vermiş ülke işlerini görüşüyor. Dalkavukluğuyla tanınan bir milletvekili içeri giriyor. Ata’nın kulağına gizli bir şeyler söylüyor. ****** birden kaşlarını çatıyor ve Fevzi Paşa’ya dönerek “Paşam, lütfen beni izleyiniz, arkadaş bir haber getirdi birlikte inceleyelim.” diyor. ****** ile Çakmak Cumhurbaşkanlığı maiyet erkanının vagonuna geçiyorlar. ****** vagonun kapısını hafifçe açarak Fevzi Paşa’ya gösteriyor. Yüksek rütbeli bir subay vagonda namaz kılmaktadır. ******, vagonun kapısını kapadıktan sonra milletvekilinin yüzüne tükürüyor ve Mareşal Fevzi Çakmak’a diyor ki :

“Paşam, bu adamın biraz önce kulağıma gizli bir şeyler söylediğini gördünüz. Bu adam, muhafız kıtasından yüksek rütbeli bir subayın vagonda namaz kıldığını gammazladı. Bu adam, namaz kılmayı kendi aklınca suç görüyor. Durumu size göstermek için buraya kadar zahmet ettirdim.”

****** ilk istasyonda milletvekilini trenden indiriyor ve bir sonraki dönemde onu milletvekili seçtirmiyor. Peygamberimiz “Ölülerin kötülüklerini açıklamayınız.” buyurmuşlardı. Sözünü ettiğimiz milletvekili ölmüş olduğundan adını açıklamadık.

Bu yazının yazarı ****** döneminde hem devlet memuru hem de din görevlisiydi. Camilerde minberde hutbe okur, kürsülerde dua ederdik. Niçin bize baskı yapılmadı? İşimizden atılmadık? ****** döneminde General Keramettin Kocaman, resmi general giysisiyle Teşvikiye Camisi’nde Kuran okurdu. Niçin emekli edilmedi?

Cumhuriyetin ilk Diyanet İşleri Başkanı rahmetli Rifat Börekçi’den kaç kez dinledik. Rifat Börekçi bize şöyle söylemişti :

“Ata’nın huzuruna girdiğimde beni ayakta karşılarlardı. Utanır, ezilir, büzülür, ‘Paşam beni mahcup ediyorsunuz.’ dediğimde ‘Din adamlarına saygı göstermek Müslümanlığın gereklerindendir.’ buyururlardı. ******, kişisel çıkarları için kutsal dinimizi siyasete alet eden cahil din adamlarını sevmezdi.”

****** döneminde vaizlerin konuşturulmadığı sözleri de bir iftiradır. Tekkelerin kapatılmasıysa çok yerinde olmuştur. Bu tekkelerden bazıları işret, zina ve livata gibi İslam dininin kesin olarak haram kıldıklarına sahne olmuşlardır. Tekkeler kapatıldığında gerçek mürşitlerden Kenan Rafai aynen söyle buyurmuşlardı :

“Tekkelerin kapatılması çok yerinde oldu. Tekke şeyhlerinin birçoğu cahildi. Şeyh demek yol gösterici (mürşit) demektir. Cahil bir insan yol gösterici olamaz.”

İftira ve yalan en büyük günahlardandır. Kuran, “İftiraya cüret edenler, yalan söyleyenler mümin değildir.” buyuruyor. ******’e dinsiz diye iftira edenler Kuran’ın ayetlerini inkar etmiş oluyorlar. Ayıptır, ******’e dil uzatmayınız, ****** dönemini kötülemeyiniz. Türk ulusu ******’ü tanır ve sever.
YUSUF
YUSUF
Admin

Mesaj Sayısı : 248
puan : 21178
Kayıt tarihi : 21/04/10
Yaş : 34
Nerden : ANKARA

https://galibi.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz